Sen Karikatür Çıktığında Birşey Yapma Bekle Ve Tam Bugün Vur: Charlie Hebdo Baskını Neden 5 Yıl Önce Değilde Bugün Yapıldı

I – 11 Eylül veya Charlie Hebdo Katliamı Gerçekten Müslümanlığın İşine Yarayan Eylemlermi ve Kim Dahaçok Bu İşten Kazanç Elde Ediyor?

II – 10 soruda Avrupa’da İslamofobi: İslamofobi’nin Artmasına Sebep Olan 11 Eylül, IŞİD ve Charlie Hebdo Baskını

.

I – 11 Eylül veya Charlie Hebdo Katliamı Gerçekten Müslümanlığın İşine Yarayan Eylemlermi ve Kim Dahaçok Bu İşten Kazanç Elde Ediyor?

Günümüz Avrupa’sında yaşanan İslamofobinin varlığını kimsenin yadsıması mümkün değil. Gün geçmiyor ki, AB ülkeleri basınında Müslümanlarla bir arada yaşamak istemediğini, Müslümanların içinde yaşadıkları topluma uyum sağlayamadıklarını ve İslamiyetin hoşgörüsüz bir din olduğunu ifade eden anketlere rastlanılmasın. Kişinin dini inancı yakın zamana kadar Avrupa’da konu edilmez ve tüm inançlar saygı görürken, Müslüman olarak Avrupa’da yaşam ne zaman ve nasıl zor bir hal aldı sorusuna yanıt bulmak gerekiyor.

Bu değişimde, 11 Eylül saldırılarının dönüm noktası olduğu muhakkak. Bu tarihten sonra uluslararası kamuoyunda İslamiyetin şiddet, terör ve hoşgörüsüzlükle özdeşleştirilmesi İslamiyete olan bakış açısını tümüyle değiştirdi. Bir grup radikalin gerçekleştirdiği eylem tüm İslamiyete mal edilmeye çalışıldı ve “Müslüman terörist” avı başladı. Hatırlayacak olursak, AB üyesi Danimarka’da basın önünde İslami değerlerle Avrupai değerler karşı karşıya getirilerek dinler arası çatışmanın doruk yaptığı karikatür krizi yaşandı. Danimarka’nın en çok okunan gazetelerinden Jyllands-Posten’de 30 Eylül 2005’de yayımlanan ve Hz. Muhammed’i bombalı terörist olarak resimleyen karikatürler İslam dünyasında şok etkisi yarattı. Karikatürlerin yayımlanması kararını gazetenin kültür editörü Flemming Rose vermişti.

Müslümanların dinleri ve peygamberleriyle dalga geçmeye ve gülmeye alışması gerektiği görüşünü kendisine ilke edinen Rose, Danimarkalı karikatüristlerden Hz. Muhammed’i hayal ettikleri gibi çizmelerini isteyerek “provoke edici ve kışkırtıcı” 12 karikatürü sadece Danimarka’nın değil dünya gündemine taşımış oldu. Yayımlanan 12 karikatürden dördü Rose’un çalıştığı gazetenin karikatüristleri tarafından çizilmişti. “Provoke edici ve kışkırtıcı” tanımlaması 31 Aralık 2005 tarihli International Herald Tribune gazetesinde yer alan ifade şekliyle aynen kullanılmıştır. Müslümanların dinle ilgili hassasiyetlerinin bazı çevrelerce bilinmesine rağmen, karikatür savunucuları ifade özgürlüğünün arkasına sığınırken, Danimarkalı siyasetçiler özgürlükleri gerekçe göstererek karikatürlerden dolayı özür dilemeyeceklerini açıkladılar.

Hatta geçtiğimiz Eylül ayında Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bizzat Hz. Muhammed çizimlerini yapan Danimarkalı karikatürist Kurt Westergaard’a Basın Özgürlüğü Ödülü’nü takdim etmesi, Batı değerlerinden taviz verilmemesi olarak değerlendirilirken, Müslüman çevrelerin inançla ilgili hassasiyetlerine gereken önemin gösterilmediği bir kez daha teyit edilmiş oldu. Danimarka çıkışlı olmakla birlikte beş ay sonra bile pek çok Avrupa ülkesinin basın organlarında yayımlanan karikatürlerle ilgili olarak konunun sadece ifade ve basın özgürlüğü bölümü ön plana çıkarıldı. Patlak veren krizden istifadeyle Müslümanlara karşı nefret ve ayrımcılık kışkırtılmaya ve İslamiyet şiddetle eşdeğer gösterilmeye çalışılarak genelleme yoluna gidildi. Bu dönemde İslam dünyasından gelen tepkiler ve protesto gösterileri de Batı’daki ifade özgürlüğüne olan tahammülsüzlüğün kanıtı olarak lanse edildi.

İslamiyetle ilgili dünyaya empoze edilen bu olumsuz imajdan kimlerin çıkar sağladığını iyi irdelemek gerekiyor. Bu arada bir dipnot düşelim! ABD’li akademisyenler James Petras ve Robin Eastman-Abbaya 2006 yılında, Ukrayna asıllı Yahudi aileden gelen Rose’un, Mossad için çalıştığını ortaya koyan bulgular tespit ettiler. Irak’ta kitle imha silahlarının bulunduğu iddiasının fos çıktığı ve İran’a saldırı konusunda Batı kamuoyunun destek çıkmadığı bu dönemde yeni İslam karşıtlığına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Karikatürlerin Rose’un komplosu olup olmadığı” sorusunu gündeme taşıdılar. Rose’un karikatürler krizi patlak vermesinden hemen önce siyonizmin ideologlarından olan ve Araplardan nefret eden Daniel Pipe ile yapılan röportajlara Jyllands-Posten gazetesinde yer vermesinin de zemin yoklaması olarak kabul edilebilineceğini ifade ettiler.

Avrupa kamuoyunda kabul gören İslam karşıtlığından çıkarı olanları tahmin etmek zor olmasa gerek! Ne tesadüftür ki, Hz. Muhammed karikatürlerinin yayımlanmasının beşinci yıldönümüne rastlayan 30 Eylül’de, yine Rose’un editörlüğünde “Sessizliğin Zulmü” ismiyle aynı karikatürler bu sefer kitap olarak piyasaya sürüldü. Kitabın konusu düşünce ve ifade özgürlüğü. Rose, kitabında karikatür kriziyle ilgili görüşlerini ifade ederek tartışmalara son vermek istediğini iddia etse de, tartışmaları yeniden alevlendirdi. O kadar ki, Danimarka Hükümeti’nin yeni bir karikatür krizi çıkması olasılığına karşı hazırlıklara başladığı gelen haberler arasında. Bir çelişkiye dikkati çekmeden geçmeyelim. Aynı gazetenin Pazar günü editörü Jens Kaiser de, geçmiş tarihte Hz.İsa’yı konu alan karikatürlerin yayımlanması yönünde getirilen teklifleri Jyllands-Posten okuyucularının çizimlerden hoşlanmayacakları ve halk protestosuna neden olacağı gerekçesiyle reddetmişti.

Bu durumda Hz.Muhammed karikatürlerinin yayımlanmasının sadece ifade ve basın özgürlüğü ile ilgili olduğu savı ne kadar daha savunulanabilir? Yayımlanması teklif edilen Hz.İsa karikatürlerinin neler olduğu ve niye yayımlanmadıklarının da basın önünde açıkça tartışılması gerekirdi. İfade ve basın özgürlüğünün konulara ve hedeflenen amaca bağlı olarak göreceli uygulanması Batı kamuoyunun manipüle edilmeye çalışıldığını ve hatta gelinen noktada yaratılan İslamofobi açısından başarı sağladığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Karikatürist Westergaard’a verilen ödül töreni sırasında yaptığı konuşmada “Karikatüristlerin düşündüklerini çizmeye hakkı var mı?” sorusunu dile getiren ve yanıtı “Evet, var” olan Merkel’in, Hz.İsa karikatürleri yayımlanmayanların düşündüklerini çizme hakkına uygulanan sansür konusundaki görüşleri ne acaba? İlkeli gazeteci Rose basına verdiği bir demecinde, “ırkçı” olarak yorumlanabileceği gerekçesiyle İsrail’in eski Başbakanı Ariel Sharon’u Filistinli bir bebeği boğazlarken gösteren karikatürünü yayımlamayacağını itiraf ediyor. Yani, oto sansür uyguluyor. Eğer, Hz.Muhammed karikatürlerinde İslam’ın karalanarak bütün Müslümanların şiddet eğilimli olduğu genellemesinde bulunulurken, belli bir dine inananların hedef gösterilmesi “ırkçı”lık sayılmıyorsa, İsrailliler’in de karikatürün mizahi üslubuna ve düşündüklerini çizme hakkına alışması gerektiğini Rose’a birisinin hatırlatması gerekiyor.

2005 yılında yayımlanan ve beş yıl aradan sonra kitabı basılarak yeniden gündeme taşınan karikatürler ile ilgili olarak Petras ve Eastman-Abaya tarafından dile getirilen ve halen güncelliğini koruyan yanıtlanmamış soruları yorumsuz olarak size sunuyoruz: -Karikatürler neden Danimarka’da basıldı? -Karikatürlerin çizilmesini, seçilmesini ve basılmasını sağlayan Jyllands-Posten gazetesi kültür editörü Flemming Rose’un siyasi geçmişi nedir? -Karikatürlerin basılması ve çoğaltılmasının zamanlaması dönemin hangi gündemiyle çakışmaktadır? -Karikatürlerin yayımlanmasından ve akabinde Arap/İslam ve Batı arasında yaşanan çatışmadan kim fayda sağlamaktadır? -Arap/İslam protestolarla ilgili siyasi görüşleri nelerdir? -İsrail gizli servisi Mossad’ın Batı-İslam/Arap çatışmasının kışkırtılmasındaki etkisi nedir? Gelinen aşama ve yaşananlar Mossad’ın beklentilerini ne oranda karşıladı?

http://www.diplomatikgozlem.com/yazdir?426A53EA9F637F08C9D7C3D95E71FF87

.

II – 10 soruda Avrupa’da İslamofobi: İslamofobi’nin Artmasına Sebep Olan 11 Eylül, IŞİD ve Charlie Hebdo Baskını 

10 soruda Avrupa’da İslamofobi

Avrupa’daki son cami yakma olayları ile islamofobinin yükselişi yeniden dünya gündemine geldi.

10 soruda Avrupa'da İslamofobi

Avrupa’daki son cami yakma olayları ile islamofobinin yükselişi yeniden dünya gündemine geldi. Taha Dağlı nedenleri ve sonuçlarıyla Avrupa’daki İslamofobi’nin yükselişini 10 maddede özetledi.

1-AVRUPA’DA İSLAM KARŞITI GÖSTERİLER NEDEN YÜKSELİŞTE?
Bunun en belirgin yanıtı IŞİD. Özellikle 2014’ün ikinci yarısından itibaren Ortadoğu’daki IŞİD faaliyetlerinin Batı’da tüm Müslümanların üzerine fatura edilecek şekilde lanse edilmesi, Avrupa’da islam karşıtı hareketlerin yeniden yükselişe geçmesine neden oldu.

2-SEBEP IŞİD Mİ?
İslam Karşıtı düşünceye gerekçe olarak IŞİD’i öne sürüyorlar. Ama aslında IŞİD’ın icraatları Batı medyasında her gün ince ince işlendi. Son aylarda bakın İngiliz ve Amerikan gazetelerine, IŞİD’la ilgili yapılan haberlere, resmen “Müslümanlar geliyor kaçın” tarzında bir üslup edindiler. IŞİD terör yaptı, Batı medyası ise o terörü kendi halkına “işte Müslümanlar” diye lanse ederek yayınladı.

3-AVRUPA’DA İSLAM KARŞITLIĞI NE ZAMANDAN BERİ VAR?
Aslında biz bugün olup bitene bakıyoruz ama bunun öncesi de var. Özellikle 11 Eylül 2001 sonrası islamifobia düşüncesinin Avrupa ve Amerika’da insanlar üzerinde benimsetilmesi, bugün yaşananların ve yarın yaşanabileceklerin bir alt yapısıydı. Zira 11 Eylül sonrası Batı’da Müslümanları El Kaideci olmakla suçladılar şimdi de tüm islam dünyasını IŞİD’la karalıyorlar.

4-SON DÖNEMDE NE GİBİ EYLEMLER YAPILDI?

Sadece bu son süreçte yani 2014’ün son döneminde Avrupa genelinde 7 ayrı ülkede islam karşıtı saldırılar düzenlendi. 39 camiye saldırı yapıldı, cami saldırılarının 31’i son 6 ayda yani IŞİD’in Irak ve Suriye yapılanmasından itibaren gerçekleştirildi.

5-CAMİLERE SALDIRI HER DÖNEMDE OLUYOR MUYDU?
2001’den itibaren Avrupa genelinde yaklaşık 10 yıllık periyodda 200’den fazla camiye saldırı gerçekleştirildi. Son olarak İsveç’te bir hafta içerisinde 3 cami kundaklandı.

6-SADECE CAMİLER Mİ HEDEF ALINIYOR?
Avrupa’da camiler direk hedef olarak görülüyor. En kolay saldırılabilecek yerler. Bunu Filistin’de aşırı sağcı Yahudi örgütler de yapıyor. Ama islam karşıtı hareketler sadece camilerle değil islamiyetin tüm kutsal ögelerine de saldırılar yapılıyor. Hatırlayın 11 Eylül sonrası süreçte Hazreti Peygambere hakaret içeren karikatürler, özellikle Danimarka’da yapılan provakatif eylemler, bu tür saldırılar yapıldı dinimize. Ve hepsi provakasyon içeriyor.

7-AVRUPA NEDEN ENGELLEMİYOR BU SALDIRILARI?
Karikatür eylemlerinde ifade özgürlüğünün altına sığındılar. Bununla birlikte Hollanda başta olmak üzere her ülkedeki aşırı sağcı grupların Müslümanlara yönelik tahrikleri her dönemde devam etti. Hollandalı siyasi lider Wilders’in islama yönelik hakaretleri, buna yapılan destek, hep provakasyon içeriyordu. Avrupa aslında islam karşıtı düşünceyi kendi eliyle körüklüyor.

8-CAMİ SALDIRILARINA NEDEN TEPKİSİZLER? 

Avrupa için hukuk kuralları, dini özgürlük, asayiş gibi konular çok önemli ama belli ki çifte standart uyguluyorlar yoksa Stokholm’un göbeğinde camiyi yakacaklar, polis bunun faillerini bulamayacak. Almanya’da dönerci cinayetleri bile yıllar sonra çözüldü. Oysa Alman polisi istemediği bir gösteriyi anında şiddet kullanarak püskürtebiliyor bunu Hamburg eylemlerinde gördük.

9-PEGIDA’NIN ARKASINDA KİMLER VAR?
PEGIDA şu an adı en çok duyulan islam karşıtı örgüt. Aslında bunları ırkçı olarak tanımlamak gerek. Çünkü IŞİD ya da El Kaide bahanesiyle tüm Müslümanları hedefe koyuyorlar. Özellikle Almanya’da PEGİDA’nın faaliyetleriyle medyanın paralel çalıştığı görülmekte. Bu konuda çok ciddi ithamlar var. PEGİDA’nın Bild gazetesiyle bağlantısı olduğu biliniyor. PEGİDA’nın kurucusu Lutz Bachmann’ın Bild’in sahibi Axel Springer Verlag ile ortak çalıştığı iddia ediliyor. Örgüt sadece Almanya’da değil toplam 8 ülkede ve 39 şehirde etkin durumda.

10-IŞİD’İN BİR PROJE OLDUĞU ASLINDA ORTAYA ÇIKIYOR?
Tüm bu yaşananların IŞİD kaynaklı olması, IŞİD’in hangi amaçla kimler tarafından ortaya çıkarıldığı ve nasıl kullanıldığını da gösteriyor aslında. IŞİD bir yandan Ortadoğu’da Müslümanlara yönelik direk eylemler yaparken diğer yandan da tüm Müslümanları zan altında bırakmak suretiyle Avrupa’da islam karşıtı düşünceyi son sürat harekete geçirmiş durumda. Avrupa’daki ırkçı oluşumun da istediği bu zaten, onlar IŞİD bahanesiyle tüm Müslümanları aynı kefeye koyup, terörist ilan ediyor, terör faaliyetini gerekçe gösterip, aslında kendileri direk bir terör olayının başrolünü üsleniyorlar.

http://www.gizlinot.com/10-soruda-avrupa-da-islamofobi/3431/

.

Bir cevap yazın